3.1.1 Metodolojik Materyaller

7. BESİME ÖZDERİCİ ORTAOKULU'NUN SAĞLADIĞI İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ (TÜRKİYE)

Türkiye'de sanat eğitimi büyük ölçüde Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetki alanına girmektedir. Bu alanda önemli rolü ve önemli görevleri olan diğer kurumlar ise Yükseköğretim Kurulu, Üniversitelerarası Kurul, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı'dır. Türkiye'de sanat eğitimi hem örgün hem de yaygın eğitim kapsamına girmektedir.

Örgün eğitim, aynı düzeyde ve belirli yaş gruplarındaki bireylere, belirli amaçlar doğrultusunda hazırlanan eğitim programları doğrultusunda okul ortamında sürekli olarak yürütülen eğitimdir. Örgün eğitim, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar. Örgün eğitim sisteminde sanat eğitimi,şunlardan oluşmaktadır;

·        Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında müfredat kapsamında verilen eğitim programları,

·        Eğitim fakültelerinde (GSEB) güzel sanatlar eğitimi bölümleri ve yükseköğretimde güzel sanatlar fakülteleri ve konservatuarlarda.

1993 yılında Milli Eğitim Bakanlığı üstün yetenekli çocukların eğitimi için bir proje başlatmıştır. Bu çalışmalar sonucunda üstün yetenekli öğrencilerin bilim ve sanat alanında yetiştirilmesi amacıyla Özel Eğitim Rehberlik ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) açılmıştır. BİLSEM Yönergesi 2007 yılında yürürlüğe girmiştir.

Yaygın eğitim, kamu kurumlarının ve özel kuruluşların örgün eğitim sistemi dışındaki faaliyetlerini kapsar. Örgün eğitimin tek başına bilim ve teknolojideki gelişmelerin yol açtığı toplumsal değişimlere ayak uyduramaması, günümüzde birçok ülkede yetişkin eğitimini uygulanabilir bir yaklaşım haline getirmiştir. Yetişkin eğitiminin eğitim sistemi içindeki önemi arttı.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen yaygın eğitim faaliyetlerinin büyük bir kısmı oldukça geniş bir organizasyon yapısına sahip toplum eğitim merkezleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Yaşam boyu eğitim, yaşam boyu öğrenme, yetişkin eğitimi ve sürekli eğitim gibi kavramların önem ve öncelik kazanmasıyla birlikte toplum eğitim merkezlerinin önemi de artmıştır.

Türkiye'de Sanat Eğitimi Yeniden Düşünme (2014) makalesinde, yaygın eğitim sisteminde kültür kurum ve kuruluşlarının sunduğu sanat eğitimi programlarının sanatın daha geniş bir yelpazede izleyicilere ulaşmasına olanak sağladığından bahsedilmektedir. Bu programlar örgün eğitim sistemine katılmamış veya sınırlı eğitim almış bireylerin kültürel okuryazarlık becerilerini geliştirmelerine ve kültüre erişimlerini artırmalarına olanak sağlar.

Belediyeler veya diğer kamu kurumları tarafından açılan müze, galeri veya kültür merkezleri ile kar amacı gütmeyen kültür ve sanat kurumlarının (SALT, İstanbul Modern Müze, Sakıp Sabancı Müzesi, Akbank Sanat Merkezi, CerModern, BaksıMüzesi vb.) sunduğu yaygın eğitim programları sayı ve kapsam olarak farklılık göstermektedir. Bu programlar çocuklara ve yetişkinlere okul dışında yeni bir eğitim alanı sunar. Farklı yaş grupları için tasarlanan sanat eğitimi programları, çocuklara yaratıcılıklarını geliştirmeleri ve kendilerini özgürce ifade etmeleri için yeni olanaklar sunduğu için özellikle önemlidir.

Öte yandan, kültür kurumlarının tüm olumlu çabalarına rağmen, halk desteği olmadan, çocukların sanatı diğer disiplinlerle ve günlük yaşamla birleştirmelerini sağlayan bu tür eğitim faaliyetleri ülke genelinde ancak sınırlı sayıda öğrenciye ulaşabilmektedir.

İnternet sitesinde yer alan habere göre, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV),UNESCO 2005 Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi'nin 18. Maddesi kapsamında kurulan Uluslararası Kültürel Çeşitlilik Fonu'ndan (IFCD) yararlananlar arasında yer aldığı açıklandı. Hibe, İKSV’ nın Kültür Politikaları Çalışmaları departmanı tarafından önerilen ve yürütülecek olan Thread of Culture: Türkiye'nin Yerel Kültür Profesyonellerini Güçlendirmek projesinin ülke çapında hayata geçirilmesinde İKSV'ye destek olacak. 60 ülkeden 480 proje arasından fon almaya hak kazanan dokuz projeden biri olan Thread of Culture, aynı zamanda Türkiye'den fon alan ilk proje olma özelliğini de taşıyor.