3.1.1 Metodolojik Materyaller

2. GİRİŞ

Sanat, evrensel olarak çok yönlü bir eğitimin vazgeçilmez bir bileşeni olarak kabul edilir. Sanatsal dersler çeşitli topluluklarda ve eğitim sistemlerinde zorunlu derslerdir. Bununla birlikte günümüzde büyük bir endişe olan tüm topluluklarda sanat konularına verilen göreceli statü ve değerdir. Bu bölümde, sanat ve sanat yapımını topluluk ortamlarına dahil etmek için Litvanya, Türkiye, Bulgaristan, İtalya, İspanya, Romanya (Increa+ projesi sözleşmeli ortak ülkeler) gibi Avrupa ülkeleri arasındaki bir dizi iyi uygulamayı anlatacağız.

Sanat eğitimi sadece örgün eğitim ortamıyla sınırlı kalmayıp özellikle yaygın eğitim etkinliklerinde, boş zaman etkinliklerinde ve teneffüs anlarında dayer alır ve bunlar farklı sosyal gruplar (okul dışındaki çocuklar, engelliler, yaşlılar, mahkumlar, yerli halk, hasta insanlar ve göçmen nüfus) için sosyal entegrasyon görevi görür ve Avrupa ülkelerinde-bahsedilen etkinliklere ayrılan zamana bağlı olarak-okul eğitimini tamamlayıcı niteliktedir.

Topluluk ortamında sanat eğitimi, insanların sanatsal eserler ve araçlarla doğrudan teması (konserler, sergiler, kitap söyleşileri, kütüphaneler ve filmler, müzelere veya sanat galerilerine ziyaretler gibi) ve insanları sanat uygulamalarına dahil etmek (okul içi veya dışı sanat icra etmek) olarak tanımlanır.

Bir grup uzman ve UNESCO tarafından hazırlanan Sanat Eğitimi için Yol Haritası, Birinci Dünya Sanat Eğitimi Konferansı'nda (Lizbon, 2006) sunulan (daha sonra gözden geçirilmiş ve güncellenmiş), tüm paydaşlar için ortak bir anlayış zemini oluşturmak için toplumlarda sanat eğitiminin temel rolünü savunur. Eğitim alanlarında sanatın amaçlarına ulaşmak için çeşitli engeller vardır, bunların en sık görüleni finansal yetersizliktir. Yol Haritasında belirtilen diğer engeller şunlardır: sanat eğitimini mevcut eğitim sistemlerine uygulamanın zorluğu, ilgili aktörlerin farkındalığının olmaması ve son olarak ilgili paydaşların iş birliği eksikliğidir

Taggart, Whitby ve Sharp (2004) yaptıkları çalışmada şunu gösterdiler: “O zamanlar AB Üye Devletlerince teşvik edilen kültürel eğitim, bilgi ve anlayış, çeşitli sanat biçimlerine katılım, kültürel anlayışı artırma, sanatsal deneyimleri paylaşma ve sanatsal becerilerin geliştirilmesini içeriyordu, insanlar aynı zamanda sanatsal tüketiciler ve sanata katkıda bulunanlar haline geliyordu. Sanat eğitimi; özgüven, bireysel ifade, ekip çalışması, kültürlerarasılık, kültürel yaşama katılım gibi diğer sonuçları da yönlendirir.”

Sharp ve Le Métais (2000, s. 7) şunu ortaya çıkardı: birçok ülke sanat, yaratıcılık ve kültürel eğitim için aynı inançları ve öncelikleri paylaşıyor yaratıcılık önemlidir ve gelişimi teşvik edilmelidir, çünkü insanların kapsandıklarını ve değerli olduklarını hissetmelerine yardımcı olur ama ayrıca aynı zorlukları da paylaşıyorlar bu zorluklardan biri de sanatın profilini ve statüsünü yükseltmenin sadece toplumda değil eğitimde de etkili yollarını bulma ihtiyacıdır. Tüm topluluklar, sanatsal deneyimleri yararlı hale getirerek ve sanat için yeterli zamanı ayırarak insanların sanatın değerini anlamalarına yardımcı olacak yollar bulmalıdır.

Sharp ve Le Métais (2000) politikalarına değinerek “Politika düzeyinde sanata verilen destek ile okullarda sanat alanında düşük statü arasındaki bariz çelişkiyi araştırmaya, farklı müfredat modellerinin etkilerini keşfetmeye ve pratik, güvenilir; sanata, yaratıcılığa, kültürel eğitime sempati duyan ve uygulamalı olan değerlendirme yöntemlerini belirlemeye ihtiyaç vardır. “

Toplumlarımızın değişen karakteri, yeni önceliklerin belirlenmesini zorunlu kılıyor. Çok sayıda Avrupa ülkesi, sanat da dahil olmak üzere birçok alana baskı uygulayarak temel becerilerin geliştirilmesinin üzerinde duruyor.

Every community needs to encourage citizens to be active participants in cultural transmission and change. Countries must explore a series of actions, in order to include arts in everyday life of their citizens:

●       “Ebeveynlerin sanat etkinliklerine yönelik olumlu tutumlarını temel alarak ve yaratıcı becerilerin hem ekonomi hem de kişisel gelişim için değerini ana hatlarıyla belirleyerek okullarda sanatın profilini yükseltmek” (Sharp C., Le Métais J., 2000, p. 26).

●       Öğretmenlerin sanat yoluyla öğretime olan güvenlerini geliştirmek için hazırlanması ve bu eğitime desteğe odaklanılması.

●       Koordineli programlar aracılığıyla sanatçılar ve sanat kuruluşları arasında yüksek kaliteli ortaklıklar sağlanması.

●       Tüm toplumun yararına olan sanat-yapımı etkinliklerini sergilemek için ulusal festival ve yarışmaların geliştirilmesi.

Eurydice tarafından gerçekleştirilen Avrupa Okullarında Sanat ve Kültür Eğitimi çalışması (EACEA, 2009), 30 Avrupa ülkesinde sanat eğitimi politikası hakkında güncel, kapsamlı ve karşılaştırılabilir bilgiler sunmaktadır. Sanatın eğitime dahil olmasının faydaları katılımcı ülkeler arasında oldukça benzerdir: neredeyse tüm katılımcılar sanatsal beceriler, bilgi ve anlayış, eleştirel takdir, kültürel miras, bireysel ifade/kimlik, kültürel çeşitlilikyaratıcılık konularına faydalarını vurgulamaktadır. Ülkelerin büyük çoğunluğunda sanat eğitimi, zevk ve tatmin yaşayarak sosyal becerileri ve kendini gerçekleştirmeyi teşvik ettiği için kişisel ve duygusal gelişimi de amaçlar..

Vatandaşların kültürel etkinliklere erişimini artırmak için Avrupa ülkeleri çevresinde çok sayıda girişim ve stratejinin ortaya çıkması memnuniyet vericidir. Kültür sepeti veya kültür pasaportu, öğrencileri kültür ve sanatla tanıştırmak için oldukça yaygın bir araçtır. Bu uygulanmanın oranı ve kapsamı Avrupa Birliği ülkelerinde farklılık göstermektedir.

 

Bu bölümde, Litvanya, İspanya, Türkiye, İtalya, Romanya ve Bulgaristan'dan InCrea+ proje ortakları tarafından sağlanan kapsayıcı eğitime odaklanan bir dizi sanat temelli iyi uygulamayı anlatacağız.  Her ortak için 2 olmak üzere toplam 12 adet olan bu İyi Uygulamalar, en iyi kapsayıcı eğitim durumlarını tanımlamak için her toplulukta her ortak tarafından yürütülen kapsamlı bir nitel araştırmadan sonra seçilmiştir.,.

Bu iyi uygulamaların her biri, Increa+ Avrupa ortakları tarafından geliştirilen bir kılavuzda açıklanmıştır.:

●       Trakai İlçe Belediyesi Pedagojik Psikolojik Hizmetleri ve Kaunas Juozas Grušas Sanat ve Spor Salonu - Trakai PPT (Litvanya),

●       Besime Özderici Ortaokulu (Turkey),

●       Sivil toplumun kültürel ve ticari potansiyelinin geliştirilmesi vakfı - CUBU

●       Vakıf (Bulgaristan),

●       Valencia Meraki Projeleri Derneği (İspanya),

●       EuroEd Vakfı (Romanya),

●       Padova Üniversitesi (İtalya).

Bahsedeceğimiz kılavuz, eğitim alanındaki uzmanlardan oluşan bir ekibin deneyimine dayanmaktadır, bu kılavuz; daha kapsamlı hale getirmek ve bu iyi uygulamaları daha büyük veya daha küçük ölçekte tekrarlama fırsatı sunmak için bir dizi özelliği içeriyor (kılavuzunçok kapsamlı olmadığını belirtiyoruz). Kılavuz aşağıdakilerle ilgili bilgileri içerir.

●       İyi uygulamanın adı;

●       Hedef grup

●       Hedef gruplar için uygulamanın faydaları;

●       Topluluk / sosyal etki (hedefler);

●       Kullanılan malzemeler;

●       Sanatsal anlam;

●       Kapsamayı ne kadar desteklediği;

●       Hangi 21. yüzyıl becerilerini içerdiğini;

●       Ele alınan kapsayıcılık sorunları.

Bu bölümde bahsedilen iyi uygulamalar, her ülkenin/toplumun kültürel çeşitliliğinden, uygulamayı geliştiren uzmanın farklı bakış açısına ve her bir uygulama üzerindeki COVID-19 etkisine kadar bir dizi sınırla karşı karşıyadır.

5. bölüm okuyucuya farklı Avrupa ülkelerinde uygulanan farklı uygulamaları inceleme fırsatı sunar; kültürel mirasın farkındalığını artıran iyi uygulamalar yoluyla kültürel çeşitliliği teşvik eder ve özellikle modern topluma dahil olmaya atıfta bulunan sanatsal faaliyetlere odaklanır